Günlerden bir gün, güzel bir bahar gününde arı ile hercai menekşe karşılaşmıştı. Her tarafta çiçeklerin mis gibi kokusu hakimdi. Arı, binbir çeşit çiçeğin arasında vızıldayarak süzülüyordu. hercai menekşede yapraklarını açmış, vızıldayarak uçan arının üstüne konmasını ve onunla sohbet etmesini bekliyormuş. Arının hercai menekşenin yanına gelmeye hiç niyeti yokmuş, çünkü hercai menekşeyi küçümsüyormuş. Kollarını bana doğru açmış diye binbir çeşit çiçeğin arasından kalkıp neden hercai menekşenin yanına gideyim diye düşünüyormuş. Oysa hercai menekşenin canı çok sıkılıyor, onunla konuşmak, dertleşmek istiyormuş.
Arı vız vız yaparak neşeli neşeli uçarken, hercai menekşe seslenmiş;
-” Sevgili arı dostum, bana neden uğramaz oldun? Ben de senin gibi uçmak istiyorum ama kanatlarım yok. Beni de yanına alıp doğayı gezdirebilir misin?” diye sormuş.
Arı bu sözleri duyunca hiç önemsememiş, hercai menekşe ısrar edince;
– “Yahu ben seni nasıl gezdireceğim. Kocaman yaprakların ve gövden var. Seni asla kaldıramam ve de tez yorulum. Üstelik bu bahçe sana yetmiyor mu ki, dünyadaki her güzelliği görmek istiyorsun. Beni çok meşgul etme, ben gidip binbir çeşit çiçeğin özünü alıp bal yapacağım.” demiş.
Hercai menekşe, arının bu davranışına çok üzülmüş. Günlerce, haftalarca arının bu davranışından pişman olup özür dilemesini beklemiş. Belki özür diler, affederim sonra beni gezmeye götürür diye bir umudu varmış. Fakat kibirli arının hiç de özür dilemeye niyeti yokmuş.
Aradan zaman geçmiş, günler haftaları, haftalar ayları kovalamış ve havalar yavaş yavaş soğumaya başlamış. Yemyeşil ağaçlar yaprak döküyormuş, çiçekler yavaş yavaş soluyormuş. Fakat hercai menekşe halen yapraklarını dökmemiş, rengarenk cıvıldıyormuş. Arı gün boyunca havada uçarak konabileceği bir çiçek arıyormuş fakat kış geldiği için, bütün çiçekler solmuş bir tek hercai menekşe kış mevsimine dayanıklı olduğu için hala çiçek açıyormuş. Arı, hercai menekşenin üstüne konmak istemiş ama hercai menekşe buna izin vermemiş.
Arı ısrar ederek,
– “Sevgili dostum, niçin üzerine konmama izin vermiyorsun? Biliyorsun ki, benim bal yapmam gerek. Bal yapmadan yaşayamam..” demiş.
Hercai menekşe, arının yaptıklarını unutmamıştır. Arıya o anları hatırlatır. Arı, mahçup bir şekilde başını eğer ve hercai menekşeden özür diler. Bir daha hiç kimseye karşı kibirli davranmamak için kendisine söz verir. Aynı şekilde hercai menekşeye de söz verir. Hercai menekşe yapraklarını açarak arının bal yapmak için özünü almasına izin verir. Daha sonra arı hercai menekşeyi de yanına alarak dünyayı gezmek için birlikte havalanırlar.
Mutlu son ile biten bir masal..