Şehir faresi ve Tarla faresi

tarla-faresehir

Masal diyarı “Şehir faresi ve Tarla faresi”


Bir varmış, bir yokmuş bir şehir faresi varmış; Bir gün evde otururken tarla faresine acıyıp, onu eve çağırmış. Koca bir halının üstüne bir sofra kurulmuş şahane. Ne yemekler ne yemekler, bu yemekleri bilmezmiş tarlada yaşayanlar. Şehirli olmak lazımmış, görmek için.

Böyle bir ziyafet görülmemiş, hiçbir şey eksik değilmiş. Ama tam yemeğe başladıkları anda bizimkilerin iştahı birden kesilmiş.

Ayak sesleri gelmiş birden, evin üstünde bir yerden; şehir faresinin bodruma bir kaçı varmış, görülmeye değer. Misafir olan tarla faresinin ise kalbi duracakmış telaştan. Bunlar saklanmış kalmışlar bir yanda.

Biraz sonra ses seda kesilmiş yukarıda, fareler çıkmış meydana, şehirli fare buyurun demiş, soğumasın bizim kızartma.

Tarla faresi yüreği ağzında, ben doydum demiş. Yarın sizi tarlama beklerim. Biz de böyle kral sofraları olmaz tamam, doğru fakir işi bizimkisi ama yediğimiz boğazımızda kalmaz, ayak mayak sesi duyulmaz. Haydi hşçakal kardeş,korkulu yemek bana gelmez, demiş bizim tarla faresi ve bir daha şehir faresine yamağa gitmemiş…

La Fontaine masalları..