Şakacı Fil
Şakacı Fil Masalı
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde ormanların birinde bir fil yaşarmış. Bu fil şaka yapmayı pek çok severmiş. Hortumuna çektiği suyu hiç umulmadık zamanlarda arkadaşlarının üstüne püskürtür, hepsiyle dalga geçermiş. Arkadaşları onun bu yaptıklarına çok sinirleniyormuş.. O ise bu duruma umursamaz kahkahalarla gülermiş.
Bu durumdan usanan ormanda yaşayan hayvanlar bir araya gelip şakacı file yaptığının yanlış olduğunu anlaması için bir ders vermek istemişler. Şakacı fil uyurken hortumuna bir tıpa takmışlar. Şakacı fil uyanınca nefes alamamış ve çok korkmuş. Tıpanın burnundan çıkması için üfledikçe üflemiş, üfledikçe üflemiş. Ama ne çare! Üfledikçe şişmeye başlamış. Şiştikçe karnı hava ile dolmuş ve havalanmış. Gökyüzünün mavi derinliklerine kadar çıkmış.
Bulutlara yaklaşıyormuş ki birden bire hapşırmış. O da ne! İşte tam o sırada hortumundaki tıpa çıkmış. Karnına dolan hava usul usul boşalmaya başlamış. Yavaş yavaş içi boşalan fil de alçalmış ve sonunda aşağı inmiş.
Ormandaki hayvanlar olanları seyrediyormuş. Fil yere inince hepsi birden demişler ki:
— İşte senin bize yaptığın şakalar, bizim de böyle canımızı yakıyordu. İnşallah bu sana ders olur. Bir daha bize yerli yersiz şakalar yapmazsın.
Fil çok korkmuş, yaptıklarından pişman olmuş. Onlara yaptığı şakaları anımsamış. Meğer kendisi kahkahalarla gülerken ve eğlenirken, arkadaşları ne kadar üzülüyormuş öyle. Bunu anladıktan sonra hepsinden teker teker özür dilemiş, kendisini affetmelerini istemiş. Hayvanlar filin pişman olduğunu ve üzüldüğünü görünce fili affetmişler. O günden sonra fil de, ormandaki diğer hayvanlar da mutlu ve neşeli bir yaşam sürmüşler. Gökten üç elma düşmüş: Biri okuyanın başına, biri dinleyenin başına, biri de masalımızdaki filin başına…