Burada Zaman Ve Yer Yok! Sadece Hayallerin Var!
Haydi gel! ‘Masal’ denilen benzersiz ve olağanüstü bir dünyanın içine gireceğiz az sonra! Burada tüm olaylar sevindirici bir son ile biter. Burada kötü olan tüm insanlar ve hayvanlar cezasını buluyor. İyi olanlara ise kötüler hiçbir kötülük yapamıyor. Burası neresi? Masal diyarı elbette! İşte bu yüzden masalları sevmeyen yoktur. Anneler ve babalar hatta dedeler ve nineler dahi sever masalları –fakat söylemezler; çünkü bu bir sırdır- .
Masal diyarında hayvanlar, nesneler ve belki de ağzı olan tüm canlılar konuşur; evet konuşur! Hayalinde canlandırabildiğin tüm gerçek dışı dünyaları burada bulabilirsin. Çünkü burada olağanüstü kahramanlar, nesneler ve olaylar var. Cinler, periler, devler, büyücüler, ejderhalar… Hepsi bu diyarda!
Masalları okurken belki de en çok şaşıracağın şey zaman ve yer konusu olacak. Çünkü masallar genellikle şöyle başlar: ‘Çok çok uzak ülkelerden birinde, zamanın bir yerinde…’ ya da şöyle başlar: ‘Bir zamanlar…’ Yani masalların ne zaman ve nerede geçtiği belli değildir. Geçmişte de geçmemektedir, gelecekte de…
En son hangi masalı okudun? Okumadıysan kendini gerçekten muhteşem bir dünyanın dışında tutmuşsun demektir. Çünkü masallar, hayal ettiğin tüm kahramanlara yeni kahramanlar ekler. Ama hepsi aynı değildir. Okurken sen de bunu göreceksin. Meselâ bazı masalların başında şöyle uzun bir tekerleme görebilirsin: “Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken, ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, babam düştü beşikten, ben fırladım eşikten, babam kaptı küreği, annem aldı maşayı, gösterdiler kapının ardındaki köşeyi…” Bazı masallarda ise böyle bir giriş bölümü yoktur. Ama hepsinin ortak bir özelliği vardır: Mutlu son ile bitmeleri.
Bazı masalları okurken bir yazanı ya da söyleyeni olmadığını göreceksin. Bunlar ‘anonim masallar’dır. Bunlar toplumun ortak ürünüdür ve nesilden nesile sözlü olarak aktarılırlar. Günümüze kadar ulaşanlar derlenmiş ve kitap olarak yayınlanmıştır ki istersen bu kitaplara ulaşabilirsin. Anonim masallar içinde eğlenceli olanlar ve zincirleme olanlar vardır. Zincirleme olan masalları kolaylıkla seçebilirsin çünkü bunlar, olayların birbiri ardına sıralandığı masallardır ve kendilerini hemen fark ettirirler. Bazı masallar da bu anonim olanların aksine yazanı belli olan masallardır ve sanatçılar tarafından yazılır. Bunlarda genellikle yazan kişinin olaylardan ders çıkardığını ve sana da bunu göstermek istediğini görürsün. Bunlar ‘sanatsal masallar’dır.
Yazılan ilk masalın hangisi olduğunu biliyor musun? “Kelile ve Dimne”yi duymuş muydun? İşte bu Beydeba’nın yazdığı masaldır ve yazılan ilk masaldır. Bu yüzden bunu okumalısın. La Fontaine yine çok sayıda masal yazmış olan Fransız bir sanatçıdır. Onun yazdığı masalları okurken çok sayıda konuşan hayvan bulacaksın. Keloğlan masalları ise tamamen Türkçedir ve yazanı belli olmadığı için anonim masallardandır.
İstersen masallardan daha fazla bahsetmeyip keşfetmeyi tamamen sana bırakayım. Bir farklılık yaratarak büyüklerinden masal dinlemek yerine, onlara kendinden masallar dinletebilirsin. Hatta masalı tamamen kendi hayal gücünle uydurabilir; kahramanları ve olayları kendin seçebilirsin. İyi okumalar!