Masalı sesi dinlemek için aşağıdaki PLAY butonuna tıklayınız: https://www.masaldinle.org/dinle/at_ile_tilki.mp3
Bir varmış bir yokmuş, bir çiftçi varmış. O çiftçinin bir de atı varmış. Bu at uzun yıllar çiftçiye uzun yıllar canla başla hizmet etmiş. Çiftçi için kuyruğunu süpürge etmiş. Ama at işe yaramayacak kadar yaşlanınca çifti onu evden kovöuş.
“Hadi defol git. Gözüm görmesin seni. Ne zaman bir aslan kadar güçlü olursan o zaman gel.”
Zavallı at çok üzülmüş. Onca yıldır verdiği emeklere mi yansın, evsiz barksız kaldığına mı? Ormana gidip başını sokacak bir yer aramaya başlamış. Derken bir tilki çıkmış karşısına.
-“Ne oldu at kardeş? Niye bu kadar üzgünsün?”
-“Ben üzülmeyim de kim üzülsün? Sahibim işe yaramıyorum diye beni evden kovdu. Bunca yıldır ettiğim hizmetleri unuttu. Ne zaman bir aslan kadar güçlenirsem beni o zaman işe alacağını söyledi. Şimdi ne yapar, nerelere giderim?”
-“İlahi at kardeş. Üzüldüğün şeye de bak. Sen benim söylediklerimi yap gerisine karışma. Şimdi yolun üzerine uzan ve ölü gibi yat.”
At tilkinin dediğini yapmış. Tilki bundan sonra soluğu aslanın evinde almış.
-“Kral hazretleri, kral hazretleri. Müjdeler olsun. Yolun üzerinde ölü bir at var. Tam sizin ağzınıza göre”.
Aslan gelip bakmış. Nalları dikmiş yatan atı görünce ağzının suyu akmış. Tilki aslana:
-“Ben şimdi atın kuyruğunu sizin kuyruğunuza bağlarım. Sizde sürükleye sürükleye götürüp ininizde rahat rahat yersiniz.” demiş, aslan inanmış. Tilki atın kuyruğunu aslanın kuyruğuna sıkıca bağlamış. Bu arada sezdirmeden aslanın ayaklarına da bir düğüm atmış. Tilki bağlama işini bitirince usulca ata dönüm fısıldamış:
-“Hadi şimdi durma koş”. At yattığı yerden doğrulup, dört nala koşmaya, aslanı sürüklemeye başlamış. Aslan neye uğradığını şaşırmış. Kükremiş, homurdanmış, bağırmış, çağırmış ama kendini bi türlü kurtaramamış. At aslanı sürükleye sürükleye kafasını gözünü taşlara çarpa çarpa doğruca sahibinin evine götürmüş.
-“Al bakalım. İşte aslanı getirdim. Bi aslan kadar güçlü olduğumu gösterdim.”
Nankör çiftçi yaptığından öyle utanmış, öyle utanmış ki kıpkırmızı kesilmiş. Yaptığına pişman olup attan özür dilemiş. Onu yeniden ahıra sokup, ölünceye kadar beslemiş.